Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde sık rastlanılan nörobiyolojik bir bozukluktur. Toplumda yaklaşık olarak % 5-10 gibi yüksek bir oranda görülmektedir. DEHB çocukluktan başlar ve çok sıklıkla (%60-70) erişkinliğe kadar sürer.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri?
DEHB’nin neden ortaya çıktığı tam olarak kesinlik kazanmasa da genetik ve çevresel faktörlerin etkileşiminin yol açtığı belirtilmektedir. DEHB normal toplumda %5-10 oranında görülen bir bozukluk olmasına rağmen birinci derece akrabalarında %10-35 oranında görülmektedir. Anne-babadan birinin DEHB tanısı olması durumunda çocuğun DEHB olma olasılığı %50 olmaktadır. Beyin görüntüleme yöntemleri ile yapılan çalışmaların sonucunda beynin ön bölgesi (prefrontal-striatal-cerebellar bölge)’nin DEHB olan bireylerde normalden küçük veya daha az aktif olduğu bulunmuştur. DEHB’de temel rol oynayan biyokimyasal maddenin ise Dopamin olduğu belirlenmiştir. Çevresel etkenlerden özellikle düşük doğum ağırlığı, annenin gebelik döneminde sigara içmesi ve kurşun zehirlenmesi üzerinde durulmaktadır. Olumsuz psikolojik faktörlerin ise DEHB oluşumunda değil, belirtilerin şiddetinde ve eşlik eden tanıların görülmesinde etkili olduğu saptanmıştır.
Belirtileri Nelerdir?
Dikkat Eksikliği Belirtileri:
-
Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerde dikkatsizce hata yapar.
-
Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.
-
Doğrudan kendisiyle konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş görünür.
-
Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevleri, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz.
-
Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
-
Çoğu zaman sürekli mental çaba gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.
-
Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (örneğin; oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araç-gereçler).
-
Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
-
Günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır.
Hiperaktivite-Dürtüsellik Belirtileri:
Aşırı hareketlilik:
-
Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
-
Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.
-
Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir).
-
Çoğu zaman sakin bir biçimde boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
-
Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır.
-
Çoğu zaman çok konuşur.
Dürtüsellik:
-
Çoğu zaman sorulan soruları soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.
-
Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.
-
Çoğu zaman başkalarının sözünün keser ya da yaptıklarının arasına girer (örneğin; başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar).
DEHB Tanısı Nasıl Konulur?
DEHB tanısı klinik olarak konulur. Tanı için esas olan ayrıntılı gelişimsel öykü, anamnez ve psikiyatrik muayenedir. Tanı ölçütleri arasında birden fazla ortamda belirtilerin gözlenmesi gerekliliği yer aldığı için mümkün olan en fazla kaynaktan bilgi alınmalıdır. DEHB tanı ve tedavisinde elektroensefalogram (EEG), beyin görüntülemesi (BT, MR, PET, SPECT vs) gibi incelemelerin anamnezde ve öyküde şüpheli bir bulgusu olmayan olgularda hiç katkısı yoktur. DEHB tanısının konması çocuk ve aileyle psikiyatrik görüşme yapılması, çocuğun gelişimsel ve tıbbi öyküsünün öğrenilmesi, öğretmenlerinden bilgi alınması ve gerekirse bazı test ve incelemelerin yapılması sonucunda olur. Ayrıca tam bir değerlendirme için eşlik eden tanılarda gözden geçirilmelidir.
DEHB’de Tedavi
DEHB’de en uygun tedavi; çocuğun psikiyatrik durumuna, eşlik eden hastalıklara, ailenin psikiyatrik- toplumsal durumuna göre çocuk psikiyatristi ve ailenin birlikte görüşerek kararlaştırdığı tedavidir.
İlaç tedavisi dışında psikososyal müdahaleler uygulanabilir. Amaç hem aileye hem de çocuğa beceri kazandırmaktır. Aile ve okul temelli yaklaşımlar, aile eğitimleri önerilmektedir. Çocuklara yönelik olarak da bilişsel davranışçı terapi ve sosyal beceri eğitimleri verilmelidir. Tedavi süreci içinde öğretmenlere de DEHB ve tedavisi hakkında bilgi verilmeli ve öğretmenlerin tedaviye katılımı sağlanmalıdır.
DEHB erken tanı ve tedaviye çok iyi yanıt veren bir bozukluktur. Ancak tedavi edilmediğinde ciddi tıbbi, akademik ve sosyal sorunlara yol açabilir. DEHB tanısı ve tedavisi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi uzmanları tarafından yürütülmelidir.